Bugünün tatlı lezzetlerini hayatlarına bir tohum olarak ekmeye niyet ederek bu çalışmada olanlar; “ben böyleyim” cümlesini “ben hangi anda ne ileyim?” cümlesiyle değiştirerek, tüm ezber birikimleri bir kenara bırakıp “yeni bir ben”e geçebilmek üzere yeniye ve yenilenmeye davetliler!
Bu sitede yayınlanan her türlü ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge herhangi bir şekilde izinsiz kopyalanamaz, üzerlerinde değişiklik yapılamaz, kiralanamaz, ödünç verilemez, iletilemez,kaydedilemez, indirilemez , yayınlanamaz, satılamaz veya herhangi bir kâr amacıyla dağıtılamaz. Her hakkı saklıdır.
İçerik hakkında
İzleme Süresi :
30 gün izlenebilir
Çalışma Süresi:
3 saat 6 dakika
Video :
1 Adet
Dil :
Türkçe
Biz kendimizden razı olmadığımızda Allah bizden razı olabilir mi?
Kendini onayladığın ölçüde kendinden razı olursun.
Kalbini huzurda, hayatını da güvende hissedebilmen için buna ihtiyacın var.
Peki sen kendini onaylayabiliyor musun; yoksa onaylayamadığın işlerin, alanların, ilişkilerin ve ortamların içerisinde misin?
Haydi, öyleyse şimdi yepyeni bir hayat için gönlünden, yüreğindeki ateşin tam da merkezinden gelen ışığa yönel! Bırak, o içindeki coşkuyu yaşama akıtsın. Bu davete kulak verenler, bugünün tatlı lezzetlerini hayatlarına bir tohum olarak ekmeye niyet ederek bu çalışmada olanlar; “ben böyleyim” cümlesini “ben hangi anda ne ileyim?” cümlesiyle değiştirerek, tüm ezber birikimleri bir kenara bırakıp “yeni bir ben”e geçebilmek üzere yeniye ve yenilenmeye davetliler!
Not: Bu Atölyemiz, 03.09.2023 tarihinde gerçekleştirdiğimiz "Fayda Buluşması - Tekne Gezisi”ne ait bir kayıttır.
1. Video | Kendinden Razılığa Ulaşmak
İçeriği görüntüleyebilmek için satın alınız.
İçerik listesini görebilmek için üye girişi yapınız
Ünal Güner'i Tanıyın
Ünal Güner
Kökleri bir taraftan Kafkaslara, diğer taraftan Mısır’a uzanan bir ailenin tek çocuğu olarak 1966 yılında Gaziantep’de doğdum. Babamın memleketi Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde gelenek ve göreneklerine bağlı bir ortamda büyüdüm. Çevresine kol kanat geren bir babanın oğlu olmak, etrafımdaki insanları kardeş gibi görmemi sağladı. Beş yaşımdayken İstanbul’a taşındık. Çapa İlkokulu’nda 3.sınıf öğrencisi iken, eski bir güreşçi olan babam beni elimden tuttu ve judo kursuna yazdırdı. Bu, benim bambaşka bir dünyaya attığım ilk adım oldu. O dönemde Japonya, Almanya ve İngiltere’den ülkemize gelen uluslararası alanda ün yapmış üstatlarla judo, aikido ve jujutsu eğitimlerine başladım. Onlardan birebir aldığım derslerde bana aktardıkları öğretiler, bugünkü bilgilerimin temelini oluşturdu. Bunlar; Zen Felsefesi ve Kültürü, Uzakdoğu Tıbbı, manyetizm, doğanın ve bedenin ritmi gibi konular içeriyordu. İlk başlarda, sadece bedensel ve fiziksel özelliklerimi geliştirdiğimi düşünürken, aslında duygusal ve ruhsal esneklik eğitiminin içerisinde buldum kendimi. Uzun yıllar judo milli takımında yer aldım. Tamamını okumak ister misin?