• Turkish
  • English
  • German
  • Google ÇeviriÇeviri tarafından desteklenmektedir
    Google ÇeviriÇeviri tarafından desteklenmektedir

Ne aramıştınız?

'Senin için gerçek nedir, hakikat nedir?”

Her bulunduğunuz ortamın, devrin bir gerçeği vardır. Bilimsel gerçeklikten örnek verildiğinde; yeni bir hâl, durum ispatlanana kadarki mevcudiyet, geçerli bilgi olarak bilimin gerçeğiyken, yeni hâlin oluşumuyla o ana dek kabul edilen gerçeklik silinebilir veya yeni bir gerçeklik algısı, yeni bir oluşum açığa çıkabilir.

Şu anda ‘gerçek’ dediğiniz şeyler vardır ve bu gerçekler aslında yeni bir bakış açısı olana kadar geçerlidir. O yeni bakış geldiğinde ise verdiğiniz kararların hükmü ortadan kalkar ve siz yeni bir gerçekliğe ulaşırsınız.

İçinde bulunduğumuz hâl, durum, açı, yer, yön ve zamana göre gerçekliklerimiz değişebilir; hakikat ise tektir, birdir; değişmeyen şeydir.

Sizin şu anda doğru olarak kabul ettiğiniz şeylerin her birinin aslında kesişip, birleşip buluştuğu yerin adıdır hakikat; yani birçok doğrunun bir araya gelerek bütün bir küreyi, meydana getirdiği noktadır.

Gerçekliklerimiz neden değişir; gerçek dediğimiz durum, sanal bir simülasyon mudur ve bizler bir hologramın içerisinde miyiz? Maddenin, dünyanın, çeşitli durumların, hislerimizin her bir tanesi gerçek değil midir?

Her birimiz bu hayatta köklenebildiğimiz, hayatın gerçeklerinin içerisinde olabildiğimiz, ışığın illüzyonlarından arınabildiğimiz ve hakikat yolunda ilerleyebildiğimiz oranda bir gerçekliğin içerisindeyiz.

‘Benim şu andaki gerçekliğim bu.’ diyebilirsiniz. Evet atalarınızdan size gelen birçok gerçeklik, bilgi, inanç kalıbı vardı ama bunların her bir tanesi sizi buraya kadar getirdi ve buraya getirmek içindi. Siz bütün bunlardan özgürleşebilir ve yepyeni bir kararla, yepyeni bir açıyla hayata bakabilirsiniz. Her gün, her yeni olayda, yeni bir hâl ve yeni bir anda bu açıları ne kadar genişletebiliyorsanız, hakikate de o kadar yaklaşıyorsunuz demektir. Oysa bildikleriniz, bunlar benim gerçekliğim, ben bunlardan kopmam, diye oraya demir atıp bir bırakmama hâli içerisine girdiğinizde, o geçmiş sizi kapsayıp tutsak eder.

Bu yol ve yolculuğun içerisinde ‘Dünyadaki son bilgi şudur, son realite budur, buranın üstü yoktur.’ diyeceğimiz herhangi bir insan, herhangi bir varlık realitesi, gerçekliği yoktur. Bizler hakikate doğru gideriz, hakikati, hakikatimizi ararız. Her birimizin ulaşacağı hakikatler ve bu hakikatlerin bir birliği vardır.

Arkaya dönüp bakanlar, sürekli geçmişe tutunanlar, geçmişteki bilgileri referans alarak,bak atalar şöyle demiş, hadi gel' diyenler olabilir; evet, onlardan yararlanabilmek çok önemli ama bununla beraber yeni bir devir de başlıyor. Bu olaya siz ne diyorsunuz, bu duruma, bu sisteme, gerçeğe, gerçekliğe siz nasıl bakıyorsunuz, sizin gözlerinden nasıl görünüyor ve siz kendi içinizden yansıttığınızı seyrederken, seyredenle buluşabilmek üzere buraya, burada olmaya, hakikate gelmeye ne kadar hazırsınız? Hakikatten ne kadar korkuyorsunuz, gerçeklikler sizi ne kadar ürkütüyor?

Hazır olun ki gelen, sizi sevgiyle kucaklasın, hakikat sizi sevgiyle kucağına aldığında siz orada hakikatin içerisinde huzurlu olun.

 

Sevgilerimle

Hoşça kalın.